Şanlıurfa'ya borçluyuz diyen Koç, Türk Futbolunda yeni bir dönem başlıyor dedi.

Koç'un sözlerinden satır başları şöyle;

"Öncelikle bugün ne yaşandıysa tüm Fenerbahçe taraftarlarına şunu söylemek istiyorum. Bugün ne yaşanacaksa, bugüne kadar ne yaşandıysa Fenerbahçe taraftarına, İslam Çupi'nin sözlerini hatırlatmak istiyorum. Fenerbahçe kupa şansı yüzde 50 olan bir maça A takımını getirmemiş ve bunu uğradığı haksızlıklara isyan etme uğruna yapmıştır. Yaşadığımız haksızlıklar, terör örgütünün kumpası, futbol takımımıza yapılan suikast girişimi, futbolcularımıza yapılan linç teşebbüsü, zorbalıkla çalınan şampiyonluklarımız. 3 Temmuz kumpas sürecinde açılan davaların hala sonuçlanmaması. Bunlar sadece bazı olaylar. Bütün bu garip olayların tek bir kulübün başına gelmesi, olayların sıradanlaştırılması Fenerbahçe'yi isyan noktasına getirmiştir. Bu isyanımızın ilk adamını bugün istemeyerek bu değerli şehrimiz Şanlıurfa'da atmak zorundayız. Kötülüklerin ve kötülüğün tarifi, hiçbir alanda futbol alanındaki kadar gerçek ve somut olmamıştır. Kötülük artarak devam etmektedir. Bizim bugünkü isyanımız, Süper Kupa'nın tarihiyle ilgili alakalı değildir. Neler yaşadığımızı gösterdik, anlattık."

"Son deplasman maçında yaşadıklarımızdan sonra ne oldu? FIFA başkanı çıkarak futbolcuların güvenliğinin sağlanmasının esas olduğunu söyledi. Oyuncuların güvenliğinden kim sorumlu? Trabzonspor maçında güven ortamı sağlandı mı, emniyetli bir ortam sağlanabildi mi? Güvenli ortam sağlansaydı, oyuncularımız kendilerine yapılan linç girişiminde kendilerini savunmak zorunda kalmazdı. Sonrasında da kimseden geçmiş olsun mesajı paylaşılmadı. TFF de bu mesajı paylaşmadı. Bazı rakiplerimiz, Trabzonspor maçından sonra oyuncularımızın ceza alması için ince ince çalıştı. Oyuncularımızın hapis cezası alması gerektiğini söyleyenler bile oldu. TFF de baskılara dayanamayarak iki oyuncumuza ceza verdi. Bu güvenliği sağlayamayanlara ne ceza verilecek? Bizim buradan ne mesaj çıkarmamız gerekiyor? Herkes yerinde duruyor. Türk futbolunda hakemler üzerinden ligin gidişatını yıllardır dizayn eden bir çete, şebeke var. Bahis konusunu daha önce de dile getirdik. Acaba bunun bahisle bir ilgisi var mıdır? Bahis olayının dibine kadar inilmemesi ise sorgulanması gereken konulardan biridir. Trabzon'da yaşadıklarımız basit bir holiganlık olayı değildir. Trabzon valiliği ve emniyeti ise gergin geçeceği belli olan bir maçla ilgili gerekli önlemleri almadılar. Yoksa bu önlemler kasıtlı olarak mı alınmadı? Sabırlı davrandık, sakin olmaya çalıştık, haksızlıkları haykırdık. Tüm kumpaslara, suikast girişimlerine, haksızlıklara ve zorbalıklara rağmen spora ve sporcuya odaklandık. Milli takımlara en çok sporcu veren kulüplerden biri Fenerbahçe'dir. Artık bu haksızlıklara, adaletsizliklere ve çifte rekabete isyan etmemiz gereken bir döneme girdik. Bugün de bundan sonraki adımlarımızın ilkini atıyoruz. Türk futbolunun reset zamanı gelmiştir. Bataklığı kurutup, Türk futbolunun kendini yeniden inşa etmesi gereken bir dönemdeyiz."

"İsteseniz, kurgulasanız bir sezona bu kadar olayı sığdıramazsınız. Sihirbaz bile olsanız yapamazsınız. Aynaya bakıp yüzleşmenizin zamanı geldi. Yalpalayan, yolda anlık refleks alan, kararlarından dönen ve maç planlamasını yapmaktan dahi uzak. Türkiye'nin büyük camiaları bilerek mi karşı karşıya getiriliyor bilmiyorum ama normal bir federasyon olsa 15 Mart'a kadar bekler. Türkiye'yi temsil eden takımların tur atlayıp atlamayacağına göre tarih açıklar. Bir Süper Kupa için tüm maçları ertelediler. Herhalde yayıncı kuruluşa da bu yüzden çok sempatik görünüyorlar.TFF, Yunanistan Federasyonu'nu örnek olarak gösterdi. Kendi beceriksizliklerini ve sıkıntılı ortamı Yunanistan'ı göstererek aklamaya çalışıyorlar. Onlar yabancı hakem getiriyor, siz de getirin o zaman. TFF'nin değerlendirmeleri futbol fakiri değerlendirmelerdir. Galatasaray, Avrupa'da tur atlasaydı bugün bu maç oynanacak mıydı?" Karagümrük maçın ertelenmesini istemiyor dediğimizde "Biz onu hallederiz." dediniz. Gücünüz onlara yetiyor da Galatasaray'a yetmiyor mu?

"Galatasaray'ı canı gönülden kutluyorum. Adım adım futbolun tüm kurumlarını kendilerine hizmet eder hale getirmeleri bir başarı. Eski rekabet ortamı olsaydı zaten bu maçın tarihini Galatasaray yöneticileri değiştirirdi. Hedeflerine ulaşma konusunda öyle becerikliler ki tüm paydaşları baskı altına alarak, tehdit ederek sistem oluşturmuşlar. En ufak rahatsızlıklarında da öyle bağırırlar ki... Söylediklerini samimi bulmuyorum. Benim en beğendiğim ise tüm ortamı kendi lehlerine çevirip, mağduru oynama konusunda çok iyiler. Kendi maçlarından çok bizle ilgileniyorlar."

"Bizim Şanlıurfa'ya borcumuz var. Şanlıurfa'daki esnafa, taraftarımıza ve güzel insanlara borçluyuz. Beşiktaş başkanı ile konuştum. O kupa öyle ya da böyle oynanacak. O kupayı da Şanlıurfa'da oynamak istediğimizi ileteceğiz. Buyurun Türkiye Kupası sizin olsun. Dünyada hiç olmayan grup formatı gelecek sene Türkiye Kupası'na geliyor. Garip bir ülkeyiz." Fenerbahçe taraftarının üç günde ne kadar ayrıştığını görüyorum. Bunlar da bu gücü ayrışmamızdan alıyor. Tüm U19 maçları cumartesi günü oynanır. Bizim maçımız bu tarihe alındı. İki kulüp de cumartesi oynanması için başvuru yaptı ama TFF kabul etmedi çünkü kötüler. TFF'nin 18 Temmuz'da seçime gidecek olmasını samimi bulmuyorum. Futboldan gerçekten hiç anlamadıklarının bir ispatı daha. Kendileri için akıllıca bir plan. Ne hakemlerle ilgili ne de planlamayla ilgili adım attırmayacaklar. En kuvvetli dönemimizde Süper Kupa'ya çıkmıyor olmamız, Trabzon'da hocamıza takımı sahadan çekme için yetki vermemiz ve Türkiye Kupası'ndan çıkmamız yeterli değil mi? Bunları ciddiye almıyor musunuz?"

"Bayramdan hemen sonra Türkiye'de temiz futbol için bir manifesto yayınlayacağız. Liyakat eksikliği var. Samimi, iyi ve kalbi temiz insanların çözemeyeceği hiçbir şey yoktur. Bizim karşımızda kalbi temiz iyi insanlar yok. Trabzon'da o bayraklardan biri oyuncumuza saplansaydı bugün ne konuşacaktık? Emniyet müdürü ve vali görevde olacak mıydı? Trabzonspor'a hiçbir şey söylemiyorum. Bir şebeke futbol üzerinden camiaları kafa kafaya getirmek istiyor. Biri bize bunu açıklamak zorunda."