Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin altın kurallarını Mehmet Akif İnan Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevli Diyetisyen Emine Vildan Güney anlattı.

Normal günlerde, herhangi bir öğünde eksik aldığımız bir besin ögesini gün içinde ara öğünlerde veya diğer ana öğünlerde tamamlama fırsatımız oluyor. Ama ramazan ayında öğün sayımız sınırlanıyor. 

Dengeli beslenme her zaman çok önemli ama özellikle Ramazan ayında daha enerjik ve sağlıklı olabilmek için düzenli ve dengeli beslenmenin çok büyük önem taşıdığını belirten Diyetisyen Emine Vildan Güney, şu ifadelere yer verdi; “Öncelikle Ramazan öğünlerimizi sahur iftar ve ara öğün olarak düzenleyebiliriz böylece gün içinde almamız gereken besin öğelerini üç öğüne bölmüş ve tek öğüne yüklenmemiş oluruz. Sahura kalkmayı alışkanlık haline getirmek yapılacak en doğru davranıştır bu şekilde hem açlık süreniz kısalır hem de metabolizma hızınızı korumuş olursunuz. Sahurda genel olarak hafif kahvaltılar meyve ve çiğ kuru yemiş grupları tercih edilebilir ayrıca susuzluğu tetikleyen aşırı yağlı tuzlu baharatlı besinlerden uzak durulmalıdır. Çalışma temposu yoğun, fiziksel aktivitesi fazla olan kişiler, iftarla sahur arasında da yeterli su tüketmelidirler.

İftar öğününün de en az sahur kadar önemli olduğunu söyleyen diyetisyen Emine Vildan Güney, orucumuzu su ile açtıktan sonra bir kase çorba ile devam edip ara vermek, ardından yemeğe geçilmesinin doğru olduğunu belirterek şöyle devam etti; “Bunların yanı sıra Ramazan ayının vazgeçilmezlerinden olan tatlılar da doğru tercihleri yapmak çok önemlidir. Ağır şerbetli tatlılar yerine hafif meyve veya sütlü tatlılar dondurmalar tüketmek daha sağlıklı olacaktır. Tatlı tercihinizi iftardan hemen sonra yapmak yerine yemekten birkaç saat sonra ara öğünde tercih edilmelidir. Ramazan'da hareketsizlik bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına neden olabilir iftardan sonra yarım saat yürüyüşler yapmak sindirimi kolaylaştırır” dedi.